oturak

oturak
-ğı
is.
1. 地基; 底座, 底面, 底部
2. 矮木凳
3. 能坐的地方或东西: Altına bir oturak verin. 请给他一个什么东西坐一坐。
4. (船上)桨手坐的地方
5. 住所, 所在地: O kış, Erzurum'da oturak tuttular. 他们在埃尔祖姆度过了那个冬天。
6. 夜壶: \oturak iskemle 放夜壶用的儿童凳子。
7. (好友们的)小聚会, 聚餐; (青年人的)娱乐晚会
8. 口́ 领退休金者, 退休者
s. 不能行走的; 躺着的(指病人)
2. 领退休金的, 退休的

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • oturak — òturak m <G ūrka, N mn ūrci> DEFINICIJA reg. 1. ono na čemu se sjedi, podložak za sjedenje; podmetač (na stolici itd.) 2. stražnjica, čmar ETIMOLOGIJA tur …   Hrvatski jezični portal

  • oturak — is., ğı 1) Oturulacak yer veya şey 2) Alçak iskemle 3) Bir şeyin yere gelen tarafı, taban 4) Ördek 5) İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti 6) Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm 7) sf. Bacaklarında veya başka bir yerinde,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oturak kündesi — is., sp. Güreşte bir elin arkadan iki bacak arasından, ötekinin de önden getirilerek kasık üzerinde kilitlenmesi biçimindeki kündeleme Biraz savaştıktan sonra bir oturak kündesiyle çocuğu yere vurdum. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oturak — iskemlenin küçüğü …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • oturak âlemi — is. Anadolu nun bazı yörelerinde, sadece erkeklerin katıldığı, kadın oynatılan içkili toplantı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • götü hiç oturak görmedi — hiç oturmayan …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • laylon — oturak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • AS'ASE — Oturak yerin yumuşağı. * Helâk olmak. * Fesâd etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KÜHKÜM — Oturak yeri kemiği …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • REMAZE — Oturak yeri. * Zina eden kadın …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • REMMAA — Oturak yeri. * Çocukların başındaki oynak yer …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”